Yaşamak istemiyorum. ‘’Hiçbir şey anlamlı gelmiyor. Hiçbir şeyin anlamı yok. Günah olmasa şimdiye kendimi öldürmüştüm.’’ Ne kadar zor geliyor kulağa di mi bu cümleler? Peki neden her şey anlamsız geliyor? Neden bu kadar karanlık görünüyor gelecek?
Bir hipotez olarak, bağ kuramıyor olabiliriz. Bu yazımda bu hipotez üzerinden ilerleyeceğim. Bağ kuramadığımız için mutsuz hissediyor olabiliriz. İlişki kurmak insanın oksijene duyduğu ihtiyaç gibi. Aşk hayatım, iş hayatım yolunda değilse, sosyal yaşantım canlı değilse benim kendimi mutlu hissetmem ve hayatı anlamlı bulmam mümkün değil. Konu bu kadar basit aslında. İlişkilerimiz iyiyse mutluyuz, değilse mutsuzuz. Çok basit bir denklem var önümüzde. İnsan doğası gereği sosyal bir canlıdır. Eğer insan sosyalliğini kaybederse mutlu olmasına imkan yoktur.
Durup dururken ilişkileri bozulmuyor insanın. Durup dururken umutsuzluğa kapılıp yeter artık lanet olsun bu hayata demiyor kimse, elbette. Birçok hayal kırıklığı yaşıyor kişi ve bu hayal kırıklığı sonrasında kendi kabuğuna çekiliyor.
İşte o kabuğa çekilme var ya, oradan sonra işler karışmaya başlıyor. O kabukta kaç yıl yalnız geçiyor?
3 yıl? 5 yıl? 10 yıl? Sen o kabuğu fark edinceye kadar orada yaşamaya devam ediyorsun. Sonra çok doğal olarak anlamsız geliyor hayat. Hiçbir şeyin iyiye gitmeyeceğine dair inancın daha da güçleniyor.
Önce durup şunu kabul etmem gerekiyor, öyle ya da böyle ilişki kurma konusunda bazı yönlerim ve davranışlarım eksik, ilişiki kurma ile alakalı değiştirmem gereken şeyler var. Bunun yanında, geçmişimizde bize kötü davrananlar olmuş olabilir. Bu durumda kendimizi şöyle telkin edebiliriz: ‘’Geçmişte bana çok kötü davrananlar oldu, tamam ama ben kendimi korumayı öğrenebilirim, gerektiğinde sınır çizerek, insanları ittirerek(ihtiyaç halinde) ilişkimi devam ettirebilirim ve böylelikle sağlıklı ilişkiler kurup mutlu olabilirim.’’ Bundan sonrasında yapılması gerekenler zaten ilk aşamaya göre çok daha kolay. İkinci aşama: Harekete geçmek, yeniden bir şeylere başlamak, yeniden sosyalleşmek.
Peki beni ne durduruyor yeniden harekete geçmem noktasında? Cevap veriyorum, KARAMSARLIK. Kocaman yazdım şöyle. Karamsarlık olunca harekete geçmem çok zor. ‘’Zaten ben yalnız kalacağım, iyi bir sevgili bulamayacağım.’’ ‘’Zaten ben başarısız olurum denemeye gerek yok.’’ ‘’Ben oraya gidersem yalnız kalırım mutsuz olurum, yer değiştirmem ben.’’ ‘’İşimden ayrılmam, yeni iş yeri nasıl olur emin olamam.’’ ‘’İngilizcemi geliştirmem zor olur uğraşmam.’’ ‘’İnsanlarda dostluk kavramı kalmamış, yeni dost falan edinmek istemiyorum, insanlardan uzak bi yerde tek başıma yaşamak istiyorum.’’ İşte bunlar karamsar olduğumuza dair ipucu veren cümlelerimiz. Halbuki denemeden hiçbir şeyden %100 emin olamayız.
İnsan aşk, iş, aile, arkadaş alanları doyurucu olduğunda mutlu ve tamamlanmış hisseder. Şimdi sen de kendini bir değerlendir bakalım bu alanlarda ne kadar mutlu ve doyumlusun? Hangi alanların üstüne biraz eğilmeyi düşünürsün?
Bunların üzerine eğildiğimizde, yani bu alanları iyileştirmeye çalıştığımızda, aksiyon aldığımızda kendimizi daha iyi hissetmeye başlıyoruz. Belki aile ilişkilerin yolunda olmayabilir. Şimdi aklından ‘’Benim ailem çok manipülatif aile ilişkilerimi iyileştirmeye çalışamam.’’ şeklinde düşünmeye başlamış olabilirsin. Varsayalım öyle, haklısın bu konuda, bu durumda diğer yaşam alanlarını iyileştirmeye bakabilirsin.
Bir cümle okumuştum ‘’Bazı insanların laneti, ailesidir.’’ diye. Bu bazılarımız için gerçekten doğru. Bu durumda 2 seçenek var, ya durumu kabullenip kendi hayatımıza bakacağız yani kendi hayatımızı nasıl daha mutlu hale getiririz bunun için uğraşacağız ya da ‘Neden benim ailem böyle!’ diye kendi kendimize dövüneceğiz. İkinci seçeneğin bize bir gram faydası yok. Gerçek kabul edildiğinde küçülür. Gerçekle savaşırsak gerçek büyür. En iyisi mi durumu kabullenelim ki durumu değiştirme şansımız olsun. Bu arada elbette bu konu bazında psikoterapide çocukluk yaşantıları çalışılırsa kişinin hayatında yeni açılımlar olacaktır. Yani kuru kuru bir kabullenmeden bahsetmiyorum belki psikolojik destek alarak yolumuzu aydınlatmaya ihtiyacımız da olabilir. Bunu da göz önüne alalım.
Okudun buraya kadar geldin, umarım faydalı olmuştur yazdıklarım 😊 Başka yazılarımda görüşürüz. 👋
Sevgilerimle.
Dolunay Zümrüt Çetin
Instagram : https://www.instagram.com/psikologdolunayzumrutcetin
Facebook : https://www.facebook.com/klinikpsikologdolunayzumrutcetin
Youtube Kanalı : https://www.youtube.com/@psikologdolunayzumrutcetin3729
Amerika Türk Psikolog Hizmeti , İngiltere Türk Psikolog Hizmeti , Hollanda Türk Psikolog Hizmeti , Türk Psikolog Hizmeti , Fıransa Türk Psikolog Hizmeti , Almanya Türk Psikolog Hizmeti , en iyi türk Psikolog ,Online Psikolog ,online terapi,Türk Psikolog Hizmeti,Yurt Dışında Türk Psikolog,Online psikolog tavsiye,En iyi online psikolog ekşi,en iyi Psikologlar,en iyi türk Psikologlar , Dolunay Zümrüt Çetin