Obsesif Kompulsif Bozukluk | Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), yaşamı olumsuz yönde etkileyen ve sıkça görülen bir kaygı bozukluğudur. Bu bozukluğun nasıl ortaya çıktığı, kimlerde görüldüğü ve tedavi yöntemleri, Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin‘in uzmanlığı ve gözlemleriyle incelenmiştir.
OKB Kimlerde Görülür?
OKB , farklı yaş gruplarındaki insanlarda görülebilir. Genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Genetik yatkınlık, çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, aile içi stres, düşük özsaygı ve mükemmeliyetçilik gibi faktörler, OKB riskini artırabilir. Araştırmalar, bir aile üyesinde OKB olan kişilerde bu bozukluğun daha yaygın olduğunu göstermektedir. Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin, OKB‘nin gelişiminde genetik ve çevresel etmenlerin etkileşiminin rol oynadığını belirtmektedir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan stres veya travmatik olaylar, OKB’nin gelişiminde önemli bir faktör olabilir.
OKB Nasıl Ortaya Çıkar?
OKB, obsesyonlar ve kompulsiyonlar olarak iki ana bileşenle tanımlanır. Obsesyonlar, kişinin zihninde tekrarlayan, rahatsız edici ve istenmeyen düşüncelerdir. Bu düşünceler genellikle kişinin kontrolü dışındadır ve kaygıya neden olabilir. Örneğin, mikrop korkusu, simetri takıntısı, zarar verme korkusu gibi obsesyonlar sık görülür.
Kompulsiyonlar ise, obsesyonlardan kaynaklanan kaygıyı azaltmak veya düşünceleri bastırmak için yapılan tekrarlayıcı davranışlardır. Örneğin, elleri sürekli yıkama, nesneleri düzenleme, sayma ritüelleri gibi davranışlar kompulsiyonlara örnektir. Bu kompulsiyonlar, kısa süreli olarak kaygıyı giderirken, uzun vadede OKB’nin şiddetlenmesine neden olabilir.
OKB Nasıl Tedavi Edilir?
OKB’nin tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) en etkili yöntemlerden biridir. BDT, obsesyonları ve kompulsiyonları ele alarak kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirmeyi hedefler. Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin, BDT’nin OKB’nin tedavisindeki önemine vurgu yapmaktadır. Terapi, hasta ile terapist arasında güvenilir bir ilişki kurularak yapılır. Terapist, kişinin obsesyonlarını ve kompulsiyonlarını anlamasına ve daha sağlıklı düşünme ve davranma biçimleri geliştirmesine yardımcı olur.
İlaç tedavisi de OKB’nin yönetiminde önemli bir rol oynar. Antidepresanlar, serotonin seviyelerini düzenleyerek obsesyon ve kompulsiyonların şiddetini azaltabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir, genellikle bilişsel davranışçı terapi ile birlikte kullanılır.
Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin’e göre, OKB tedavisinde gevşeme teknikleri, meditasyon ve stres yönetimi gibi stratejiler de faydalı olabilir. Bu teknikler, kişinin stres düzeyini azaltarak obsesyon ve kompulsiyonların sıklığını ve şiddetini azaltabilir.
Sonuç olarak, Obsesif Kompulsif Bozukluk, yaşamı olumsuz yönde etkileyen yaygın bir kaygı bozukluğudur. Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin’in uzmanlığı, OKB’nin kimlerde görüldüğü, nasıl ortaya çıktığı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bir bilgi kaynağıdır. Bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve destekleyici stratejilerle OKB’nin etkileri azaltılabilir ve kişinin yaşam kalitesi artırılabilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk , sorunların için benden psikolojik destek almak için 0 542 593 6758 iletişim numaramdan ulaşabilirsiniz.